Prematüre bebek nasıl beslenmelidir ?

Taburculuk sonrası prematüre bebek nasıl beslenmelidir ?

 

Dünya sağlık örgütü 2 yaşına kadar tüm bebeklere anne sütü verilmesini önermektedir.

Prematüre bebekler için de en iyi besin anne sütüdür ; ancak doğum ağırlığı 2 kg ‘dan daha düşük

olan bebekler en az 3 kg olana kadar zenginleştirilmiş anne sütüyle beslenmelidirler.

Ülkemizde toz şeklinde anne sütü zenginleştiriciler (Eoprotin) bulunur.

Bu şekilde anne sütünün proteini , kalorisi , kalsiyum ve fosfor içeriği arttırılır.Anne sütü verme imkanı yoksa veya yetersiz ise prematüreler için hazırlanmış özel mamalar da kullanılabilir.

 

Zenginleştirilmiş anne sütü veya formula kullanılmasının bebeğin ağırlığı 3 kg olana kadar devam edilmesi önerilmekle birlikte bebeğin büyümesi izlenerek bu süre uzatılabilir.

 

Bebek ilk 3 ay günde en az 25 gram (ayda 750 gram ) 3-12 ay arasında günde 15 gram (ayda 450 gram ) alıyorsa beslenmesinin yeterli olduğuna karar verilebilir. Ayrıca bebeğin kanında kalsiyum ve fosfor düzeyleri ölçülerek kemik gelişimi için yeterli minerale sahip olup olmadığına karar verilir.

Prematüre bebekler yetersiz mineral depoları ile doğduğundan raşitizm açısından risk altındadırlar.

 

Zenginleştirilmiş anne sütü veya prematüre formulası kullanılması bebeğe daha yüksek oranda mineral sağlayacağından raşitizim riski azalacaktır.

Miadında doğan bebeğe önerildiği gibi prematüre bebeklere de ilk 1 yıl günde 400 – 800 ünite D vitamini verilmesi gerekir.

 

Prematüre bebeklerin büyümeleri değerlendirilirken düzeltilmiş yaşları kullanılmalıdır .

 

Düzeltilmiş yaş bebeğin kronolojik yaşından bebek kaç ay erken doğduysa o kadar sürenin çıkarılmasıyla hesaplanır.

 

Prematüre bebekler ilk 2 yıl yaşıtlarından daha hızlı kilo alıp uzayarak yaşıtlarını yakalamaya çalışırlar.Prematüre bebeklerin %75 ‘i 2 yaşında yaşıtlarını yakalayabilirler.

2 yaşından sonra düzeltilmiş yaşı kullanmaya gerek yoktur , büyüme grafiklerinde kronolojik yaş kullanılabilir.

Prematüre bebeklerde anne – bebek ilişkisi nasıldır ?

Prematüre bebeklerde anne – bebek ilişkisi nasıldır ?

 

Sağlıklı bir anne – bebek ilişkisi bebeğin ruhsal ve fiziksel gelişimini ve çocuğun yaşamının ileriki dönemlerinde güven duygusunun kazandırılması için oldukça önemlidir.

 

Prematüre doğum yapan annelerin önemli düzeyde psikososyal stres yaşadıkları ve doğum sonrası depresyon riski taşıdıkları bilinmektedir.Anne sağlıklı bir bebek doğuramamaktan dolayı bir başarısızlık ve güvensizlik içinde olabilir , bebeği ile ilk günlerde etkileşime girmeyi reddedebilir.

 

Çalışmalar prematüre bebeği olan annelerin bebeklerini daha geç gördüklerini , dokunduklarını ve kucaklarına aldıklarını , bebeklerinin kendilerinin olduğunu algılamada güçlük çektiklerini ve anne – bebek ilişkisinin olumsuz yönde geliştiğini göstermektedir.

 

Bu nedenle anne doğumdan sonra en kısa ve en uygun zamanda bebeğini görmeye teşvik edilmelidir.

 

Bilgi ile desteklenen ve doğru uyaranlar ile yeni doğan yoğun bakım sürecine dahil edilen ebeveynlerin , bebeklerinin sağlık durumuna olumlu etki yaptığı kanıtlanmıştır.

 

Anne kuvözdeki bebeğine dokunmalı ve bebek uygun olduğunda bakımına aktif olarak katılmalıdır.

 

Bu şekilde korku ve endişe azalır . Annenin yoğun bakımda geçirdiği süre arttıkça anne bebek ilişkisi olumlu yönde gelişmeye başlar.Annenin güven duygusu artar ve bebeğinin durumunda ilerleyen günlerde meydana gelebilecek dalgalanmalara karşı güçlenmiş hissedecektir.

Prematüre Bebek ne zaman evine gidebilir ?

Prematüre bebek ne zaman evine gidebilir ?

Erken doğan bebeğin ilk günlerinden itibaren , ailelerin en büyük kaygısı sağlık konusunda odaklanırken ilerleyen günlerde ise bebeğin ne zaman eve gidebileceği sorulmaktadır.

Preterm bebeği hastane ortamından ev düzenine taşıma işlemi taburcu olmadan çok önce başlar.

Bebeğin tıbbi durumu taburcu olmaya hazırlığın sadece bir yönüdür ; aile de bu bakımı vermeye

hazır olmalıdır.

Prematüre bebeklerin ne zaman taburcu edileceği konusunda pek çok çalışma yapılmış , sonuç olarak aşağıdaki kriterler önerilmiştir :

1.Oda sıcaklığınındaki vücut ısısının korunabilmesi

2.Anne memesi veya biberonla beslenebilir durumda olması , 1600 grama ulaşması ve kilo alması

3.Taburcu olmadan önceki son 7 gün süresince solunum düzensizliği (apne ) olmaması

4.Ailenin bebeğe bakabilecek bilgi ve beceride olması ( bebek taburcu edilmeden önce , ailenin hastane odasında son 1 – 2 geceyi gözetim altında bebeğin tüm bakımını üstlenerek geçirmesi önerilmektedir )

5.Taburculuk Planının yapması

Araştırmalar göstermektedir ki , gelişimsel risk altında bulunan ve incinebilirlği yüksek olan prematüre bebekler için evdeki bakım koşulları çok büyük öneme sahiptir.

Ebeveynlerin eğitim ve bilgi düzeyi bebeklerinin gelişimi üzerinde doğrudan etkili olmaktadır.

Kanguru Bakımın faydaları nelerdir ?

Kanguru Bakımın faydaları nelerdir ?

 

Bebek ile ebeveyn arasındaki yapılan bu özel ten temasının gelişimsel ve fizijolojik faydaları tespit edilmiştir.(1979 Drs.rey and Martinez , Bogota Colombia)

 

Anne , baba ile bebek arasında ten tene yapılan bu özel temaslarda , üzerinde yanlızca bezi ile bebek ebeveynin göğüsü üzerine dikey şekilde yerleştirilir.

Bebeği yormamak gerektiğinden yeni doğan yoğun bakımdaki uygulama her gün 20 dakkikayı geçmemelidir !

 

Kanguru bakım ile anne karnındaki cenin pozisyonu sağlanmaya çalışılır.

 

Kanguru bakım anne ve bebeğin ruh sağlığı üzerinde olumlu katkı sağladığından , bebeğin iyileşme sürecinde fayda sağladığı dünya çapında yapılan vaka çalışmaları ile kanıtlanmıştır.

 

Kanguru bakım yeni doğan yoğun bakımda olduğu kadar eve taburucu olan prematüre bebeğin üzerinde de fayda sağlamaktadır.Evine taburcu olan bebeklerde , fazla uyaran belirtileri gözetilerek daha uzun süreli ve sık tekrar edilmesi önerilmektedir.

 

 

Kanguru bakımının başlıca Faydaları :

 

Ten teması yenidoğan yoğun bakım sürecini kısaltığı gibi kolaylaştırır.

Yeni doğan bebeğin sağlık gelişimi üzerinde doğrudan etkilidir.

Birçok çalışma Kanguru Bakımın ‘ın doğrudan ve uzun vadeli olarak bebeğini vücüt ısı dengelemesinde , solunumu , kilo artişi ve 28 haftalık bebeklerin davranışsal durum üzerinde destekleyici olduğunu göstermektedir.

İlave olarak anne nin süt temini artırmaktadır.

Bebeklerin uyku kalitesi ve düzenleri üzerinde olumlu katkı sağladığı kanıtlanmıştır.

Yeni doğan yoğun bakım sürecinde uzun süre birbirinden ayrı kalan bebek ve ebeveynin duygusal gelişimi üzerinde faydalıdır.Bebeğin sakinleşmesi ve huzurlu olması temin edilirken , ebeveynlerde gelişebilen erken lohsalık sendromu (post-partum depresyonu)

etkilerini hafifletir.

Kitap

kitap

 

2013 yılında Destek Yayınlarından çıkan ‘670 gram ile Hayata Tutunmak’ adlı kitabımda prematüre doğan oğlumun deneyimlerini başkalarına umut olması için paylaştım.

 

Kitabı edinmek isterseniz lütfen bize ulaşın.

Prematüre bebeklerin nörolojik ve zihinsel gelişimi nasıl olur ?

Prematüre bebeklerin nörolojik ve zihinsel gelişimi nasıl olur ?

 

Prematüre bebekler yaşamla tanıştıkları andan itibaren , gelişimsel olarak hazır olmadıkları çevreden kaynaklanan girdiler ile başetmek zorundadırlar.

 

Erken doğan bebeğin diğer organlar gibi beyin gelişimi , yani nöronların doğru bağlantıları tamamlamaları ve gelişimleri kuvöz koşullarında tamamlanmıştır.

Bu konuda uzun süre yeni doğan yoğun bakım bölümünde kalan bebeklerin beyinlerinde  neler olup bittiği  , ne gibi izler geride kaldığı , nasıl etkilendikleri halen araştırılmaktadır.

 

Ancak bebeğin merkezi sinir sisteminin bu koşullarda olumlu etkilendiğini söylemek mümkün değil.

Hamileliğin 3.cü trimester bebeğin beyinin ani ve hızlı olgunlaştırmayı gerçekleştirdiği önemli bir dönemidir . Bu nedenle 32 haftadan önce doğan bebeklerde nörolojik özellikler doğumdan sonra oluşur.

 

Yeni doğan yoğun bakım bölümünde bebeğin duygusal ihtiyaçları sınırlı şekilde karşılanmıştır , bu nedenle hastaneden taburcu olan bebekler sosyo-duygusal sorunları bir süre daha taşırlar.

Bu anlamda ev ortamında bebek hem fiziki hemde duygusal olarak yeni bir uyum geliştirmesi gerekmektedir.

 

Prematüre bebekler korumacı ve özel ilgi ile büyüler , beyin gelişimleri için doğrusu ve gereken de budur.

 

Ebeveynler düşen görev , bebeklerinin davranışlarını doğru okumaları ve bebeklerini kolayca yorabilecek fazla uyaranlara karşı farkındalık içinde olmalarıdır.